Loading…

Kulak Burun Boğaz Semptomlarının COVID-19 Hastalarında Prognoza Etkisi

Amaç: Koronavirüs, aerosol veya damlacıkla yayılıp burun boşluğu ve nazofarenkste kolonize olsa da koronavirüs hastalığı-2019 [coronavirus disease- 2019 (COVID-19)]’da üst solunum yoluyla ilgili semptomlar nadirdir. Bu çalışmada, COVID-19 polikliniklerine başvuran hastaları kulak-burun-boğaz (KBB) s...

Full description

Saved in:
Bibliographic Details
Published in:Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi 2020-01, Vol.28 (3)
Main Authors: GÖZEN, E Deniz, KARA, Sinem, YILDIRIM, Rafet, Eyyup KARA, AKINER, Umur, BALKAN, İlker İnanç, YENER, H Murat
Format: Article
Language:eng ; tur
Subjects:
Online Access:Get full text
Tags: Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
Description
Summary:Amaç: Koronavirüs, aerosol veya damlacıkla yayılıp burun boşluğu ve nazofarenkste kolonize olsa da koronavirüs hastalığı-2019 [coronavirus disease- 2019 (COVID-19)]’da üst solunum yoluyla ilgili semptomlar nadirdir. Bu çalışmada, COVID-19 polikliniklerine başvuran hastaları kulak-burun-boğaz (KBB) spesifik ve COVID-19 spesifik semptomlara göre sınıflandırmayı ve bu hastaların prognozlarını karşılaştırmayı amaçladık. Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya, 65 COVID-19 hastası dâhil edildi. Hastalar, başvuru semptomlarına göre sınıflandırıldı. Semptom kategorileri COVID-19'a özgü (Grup 1) ve COVID- 19+KBB'ye özgü (Grup 2) olarak ayrıldı. COVID-19'un spesifik semptomları ateş, öksürük, baş ağrısı, kas ağrısı ve nefes darlığı olarak kabul edildi. Hafif KBB semptomları da bu gruba dâhil edildi. KBB’ye özgü semptomlar ise koku bozukluğu, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, hapşırma, postnazal akıntı, boğaz ağrısı, yutma güçlüğü, ses kısıklığı, işitme kaybı, kulak çınlaması, baş dönmesi ve kulakta dolgunluk olarak kabul edildi. Periferik kanda bakılan C-reaktif protein, lökosit, lenfosit, trombosit düzeyleri ve oksijen saturasyon düzeyleri de kaydedildi. Semptom skorları vizüel analog skala ile analiz edildi. Bulgular: Grup 1'deki hastaların en sık başvuru semptomu ateş, ardından nonspesifik semptomlar ve öksürük iken, Grup 2'deki en sık başvuru semptomu ise nonspesifik semptomlar ve ardından miyalji ve ateş idi. Olfaktör disfonksiyonun Grup 2'deki hastalarda anlamlı olarak daha fazla izlendiği gösterildi. Grup 2'deki hastaların ortalama burun semptom skorları; yok: 3, hafif: 0, orta: 25, şiddetli: 12 olarak görüldü ve fark istatistiksel olarak anlamlı bulundu. Oral kavite/orofarinks semptomları da Grup 2'de aynı şekilde daha yaygın saptandı. Gruplar arasında hastaların ortalama kulak semptom skorları anlamlı farklılık göstermedi. Grup 1'deki hastaların 14'ünde daha iyi prognoz ve 15'inde daha kötü sonuç vardı. Grup 2'de 25 hastada daha iyi prognoz, 11 hastada daha kötü prognoz saptandı. Sonuç: Elde edilen parametreler değerlendirildiğinde ulaşılan sonuca göre, KBB baskın semptomları olan hastalar daha sistemik semptomları olan hastalardan daha iyi klinik gidişat gösterse de fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı.
ISSN:1300-6525
2149-0880
DOI:10.24179/kbbbbc.2020-77914